Obezite Dünya Sağlık Örgütü (WHO-DSÖ) tarafından ‘vücutta sağlığı bozacak ölçüde anormal ya da aşırı yağ birikmesi’ şeklinde tanımlanıyor. Latince ‘obesus’ sözcüğünden gelen obezitenin tarihsel süreçte uzun yıllar bir itibar unsuru olarak kabul edildiğini belirtebiliriz. Kimi zaman anormal bir durum olarak nitelendirilen aşırı kilo sonraki yıllarda ise itibarsızlık olarak değerlendirilmeye başlandı. Dünya genelinde 1,9 milyar kişinin aşırı kilo olması, bu problemin ne kadar yaygın bir sorun olduğunu gözler önüne seriyor. Bu kişilerin 300 milyonu ise tıbbi vaka olarak değerlendiriliyor.

Obezite Nedenleri Nelerdir?

Obezitenin en yaygın nedeni hareket azlığı ve beraberinde de kişide yeme bozukluğu olmasıdır. Beslenme ile yakılan kaloriden daha fazlası alındığından ortaya obezite tablosu çıkıyor. Çünkü fazla kaloriler vücutta yağ olarak birikmeye başlıyor. Son yıllarda fast food tüketme alışkanlıklarının son derece yaygınlaşması da obezitenin nedenleri arasında gösteriliyor. Yapılan araştırmalar sigarayı bırakmanın da bazı kişiler için obezitenin nedenlerinden biri olduğunu ortaya koyuyor. Bu konuda pek çok farklı çalışma bulunuyor ancak genel kanının bu yönde olduğunu belirtebiliriz.

Kadınlarda hamilelik dönemlerinde beslenmeye dikkat edilmemesi durumunda da kilo alımı durumu ortaya çıkabiliyor. Kimi zaman yaşanan tıbbi sorunlar kilo almaya sebebiyet verebiliyor. Elbette bu konuda yaş faktörünü de unutmamak gerekiyor. Çünkü yaş ilerledikçe kilo alımı da artıyor. Kişinin sosyo ekonomik durumu yemek alışkanlıkları üzerinde son derece etkilidir. Dolayısıyla sosyo-ekonomik durumun da kilo almak ile çok yakından ilişkisi olduğunu belirtmek gerekiyor.

En yaygın obezite nedenlerinden biri de genetik faktörlerdir. Bu noktada uzun süre kullanılan anti depresanlar gibi bazı ilaçlara da değinmek gerekiyor. Çünkü bazı ilaçların obeziteye sebebiyet verebildiği biliniyor. Son olarak sık uygulanan diyetlerden sonra da tekrar kilo alınabildiğini belirtmek gerekir.

Obezite Tanısı Nasıl Konulur?

Obezite tanısı nasıl konulur

Obeziteyi tanımlama ölçütü olarak beden kitle indeksi (BKİ) kullanılır. Beden kitle indeksi ise vücut ağırlığının kg cinsinden ve boy uzunluğunun metre cinsinden karesinde bölünmesi ile belirleniyor. Şayet bu oran 30’un üzerindeyse hastaya obezite tanısı konur. BKİ’nin bel-kalça oranı (BKO) veya deri altı yağ dokusu ölçümleri gibi vücuttaki yağ dağılımını göstermemesi bir eksiklik olmakla birlikte, ölçümünün kolay, güvenilir, ucuz ve tekrarlanabilir oluşu, yaygın olarak kabul görmesine yol açmış ve epidemiyolojik çalışmalarda obeziteyi değerlendirmek için en çok tercih edilen parametre olmuştur.

Obezite Belirtileri Nelerdir?

Yaygın şekilde görülen obezite belirtilerini şu şekilde listeleyebiliriz:

  • Aşırı kilo artışı ile birlikte bel çevresinde yağlanma olması
  • Aşırı terleme
  • Yorgunluk
  • Sabah hiç uyumamış gibi uyumak
  • Horlamak
  • Ciltte yaralar çıkması
  • Eklem ve sırt ağrısı
  • Depresyon gibi bazı psikolojik sorunlar yaşamak

Obezitenin Eşlik Ettiği Hastalıklar

Prader Willi Sendromu

Nadir görülen bu hastalığa sahip iki hastayı daha önce ameliyat ettiğimizi belirtebiliriz. Zeka geriliği, duygulanım bozukluklar, yeme bozuklukları ve iştah artışı gibi semptomları olan bir rahatsızlıktır.

Cushing Sendromu

Bu sendrom ise hastanın uzun süre kortizol hormonunun yüksek seviyelerine maruz kalması durumunda ortaya çıkıyor.

Kimlere Obez Denir?

Kimlere obez denir

Öncelikle ‘aşırı kilo’ ile ‘obezite’ durumunu birbirine karıştırmamak gerekir. Gündelik hayatta bu iki kavram birbirinin yerine kullanılıyor olsa da aslında her ikisi birbirinden farklıdır. Aşırı kilolu olmak kişinin boyuna ve yaşına göre idealden daha fazla kiloya sahip olmasıdır. Obeziteyi ise aşırı kilolu olmaktan ziyade aşırı vücut yağlanması olarak değerlendirmek gerekir. Dolayısıyla her aşırı kilolu olan obez değildir.

Obezite Tedavisi Var mıdır?

Obezite tedavi edilebilir bir hastalıktır. Obezite, ‘diyet’ (tıbbi beslenme tedavisi ve medikal nutrisyon tedavisi), ‘fiziksel egzersiz’, ‘davranış tedavisi’ (beslenme davranışının değişmesi), ‘ilaç tedavisi’ ve ‘bariatrik cerrahi’ gibi yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Obezite ile mücadele etmeye çalışan kilolu ve obez bireyler, yavaş yavaş bilinçlenmeye ve hastalıklarına çözüm bulma yollarını aramaya başlamış durumdadır.

Obeziteyle mücadele adına diyet ve egzersiz yapma gibi önleyici aktivitelerin ve tedavilerin yanında daha ciddi operasyonlar gerektiren tedavi yöntemlerine de başvurulduğu biliniyor. Hatta günümüzde oldukça sık başvurulan yöntemlerden birisinin bariatrik cerrahi (obezite ameliyatı) müdahale yöntemi olduğunu söyleyebiliriz. Bariatrik cerrahi yöntemlerinden tüp mide ameliyatı geçiren bireyler, zaman içinde kilo vermeye, sağlıklı yaşamaya ve uyku bozuklukları gibi hastalıklardan kurtulup yaşam kalitelerini yükseltmeye başlayabiliyorlar.

Obezitenin Zararları Nelerdir?

Hipertansiyon

İnsan vücudunda yağ oranı arttıkça oksijen ve besin taşınmasının damarlardaki baskısı artar. Bu durum daha fazla kan pompalanma ihtiyacını artırır ve atardamarlarda basınç artığı için hipertansiyon oluşur.

Tip 2 Diyabet

Kilo artışı ile insanların insülin ihtiyacı artar ve zaman içinde insülin direnci oluşur. İlerleyen yaşlarda diyabet yani şeker hastalığı gelişir.

Atralji

Kilo artışına bağlı eklem ve kemiklere daha fazla yük biniyor. Bu nedenle bel ve dizlerde ağrılarla başlayan eklem bozuklukları meydana geliyor.

Kanser

Meme kanseri

Vücut kitle indeksi her 5 birim artığında, kanser riski de % 10 artıyor. Kadınlarda özellikle meme ve rahim kanseri başta olmak üzere özefagus(yemek borusu) kanseri, mide ve kolon kanserinde artış görülüyor. Aynı şekilde maling melonom, lösemi, non-hodgkin lenfomanın da vücut kitle indeksinin artışıyla ilgili olduğu anlaşılmıştır.

Safra Kesesi Taşı

Obez insanlarda safra yollarında taş oluşma riski fazladır.

Deri Hastalığı

Vücutta yağ oranı arttıkça derilerdeki yaraların iyileşme süresi de uzar. Özelikle terleme olan bölgelerde yaralar meydana gelir. Ayrıca obezite hastalarının ayaklarında mantar da sıklıkla gözlenir.

Hayat Kalitesi

Obezlerde günlük yaşam kalitesi gün geçtikçe kötüleşir.

Uyku Abnesi

Obez insanlar uyku sorunu da yaşarlar. Uyurken boğulma hissi ya da çarpıntı ile aniden uyanırlar.

İnfertilite

Korunmasız cinsel ilişkiye rağmen 1 yıl içinde hamile kalamıyorsanız infertileden söz edilir. Vücut kitle indeksi 30’un üzerinde olan kadınlarda her birim artışı hamilelik şansını yaklaşık % 5 oranında azaltır. Vücut kitle endeksi 40’ın üzerinde olan kadınlarda hamile kalma olasılığı % 43 oranında azalır.

Karaciğerde Yağlanma

Obez insanlarda karaciğer yağlanması 4 kat daha fazladır. Bu nedenle ameliyat öncesi mutlaka karaciğer ölçümü yapılmalıdır.

Reflü

Özelikle ağıza acı su gelmesiyle belirti veren bu hastalık obezlerde % 40-50 oranında görülüyor.

Tromboemboli

Genellikle akciğer ve beyinde damar tıkanıklığı ile seyreden bu rahatsızlık ölümle sonuçlanabilir. Ayrıca depresyon, motivasyon eksikliği, sürekli yorgunluk gibi onlarca zararları da bulunuyor.

Astım

Nefes almakta zorlanmaya sebebiyet veren bu hastalığın obezlerde sık görülme sebebi akciğer kapasitesinin azalmasıdır.

Psikolojik Bozukluklar

Psikolojik bozukluklar

Obezlerin yaşamları çok zordur ve genellikle dış görünüşleriyle barışık olduklarını söylerler. Ancak yapılan araştırmalarda özgüven eksikliği, depresyon, kişilik bozukluğu ve şizofreni gibi pek çok hastalığın saptandığını da belirtmek gerekiyor.

Cinsel Fonksiyon Bozukluğu

Obez bireylerle yaptığımız görüşmelerde % 80’inin cinsel yaşamlarından memnun olmadıklarını saptadır. Obezite tanısı konan hastaların zayıflamaları durumunda ise % 80’inin cinsel fonksiyonlarına yeniden kavuştuklarını belirtebiliriz.

Endokrin Bozukluklar

Özellikle kadınlarda adet düzensizlikleri ve aşırı kıllanma gibi sorunlar yaygın bir şekilde ortaya çıkabiliyor.

Obezite Nasıl Önlenir?

İnsanlar normal beslenerek hayatları boyunca obez olmayabilirler mi? Eski çağlarda bu kadar obez insan var mıydı? Sıklıkla gündeme gelen bu soruların yanıtlarının da mercek altına alınması gerekiyor. Eski çağlarda bu kadar obez insan yoktu. Çünkü yiyecekler organikti ve bu faktör obezite sorununda son derece önemlidir.

Zaman içinde teknoloji gelişti ve özellikle elektriğin bulunması ile insanlar geceleri de yemeye başladılar.  Dolayısıyla genetik dışı obezitede artışlar oldu. Bir sonraki aşamada hazır besinler ve fast food yemekler hayatımıza girdi ve obezite çok daha yaygın bir sorun olmaya başladı. 20. yüzyılda ülkelere göre değişmekle birlikte obezite oranları % 40’lara ulaştı. Obeziteye bağlı ölümler meydana gelmeye başladı. Ayrıca hipertansiyon, kalp hastalıkları ve tip 2 diyabet sayıları da arttı ve dünya obezite ile adeta savaşmaya başladı.

Zamanla diyetisyen okulları açıldı ve ülkeler çocuklarının obez olmaması için ilkokuldan itibaren çeşitli önlemler almaya başladılar. Beraberinde yüzlerce spor merkezleri açıldı. Öyle ki son zamanlarda obeziteye yol açan gıdaların reklamları bile önlenebiliyor. 1950’li yıllarda bu sorunun cerrahi bir tedavisinin olduğu ortaya kondu.

Zira vücut kitle endeksiniz 35 üzerinde ise cerrahiden başka şansınız kalmamış demektir. Sonuç olarak obeziteye karşı sadece bir koldan savaşamazsınız. Kişilerin hamile kalmasıyla birlikte başlayan mücadelemiz sonuna kadar devam etmelidir. Ayrıca bu kişiler ameliyatı en son safhada düşünmelidirler. Obeziteye dair sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

Bilginiz olsun –> https://www.alidurmusobezite.com/obezite-cerrahisinde-revizyon/

 

Detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz:
Sabit Tel: 0212 230 20 08
Cep Tel: 0505 120 82 62