Reflü günümüzde çok sayıda kişinin yaşadığı ortak problemlerden biridir. Bu hastalar genellikle reflü hastalığını bilemezler . boğaz ağrısı var diye kulak burun doktoruna , göğüs ağrısı nedeniyle kardiloji doktoruna ,karın ağrısı nedeniyle dahiliye giderler ve bu doktorlardan netice alamayınca bazı hastalar pisikiyatrise gider ve bu olay kısır döngüye girer ve hasta reflü hastalığı tanısı konana kadar devam eder. Bu nedenle bu tür şikayetleri olan hastaların mutlaka bir gastroskopi yaptırması gerekmektedir.
Yemeklerden sonra hazımsızlık olması, midede ekşime olması ya da yemek borusunda yanma hissi, oldukça rahatsız edici bir boyut kazanabiliyor. Mide asidi yemek borusuna hatta bazı kişilerde ağıza kadar gelebiliyor. Bu rahatsızlık hissi bazı kişilerde geçicidir. Ancak bazı kişilerde de hem daimi bir hal alır hem de ağrılı bir boyut kazanır. Gastroözofageal reflü şeklinde adlandırılan bu rahatsızlığın toplumda görülme sıklığı % 20 dolaylarındadır.
Yapılan araştırmalara göre bu sorun kadınlarda daha yaygın şekilde görülüyor. Ancak reflüye bağlı yemek borusu hasarı da erkeklerde daha yaygındır. Her yaşta meydana gelen bir rahatsızlık olan bu sorun özellikle ilerleyen yaşlarda ve çocukluk döneminde daha ciddi bir tablonun ortaya çıkmasına yol açabilir. Elbette reflünün nasıl oluştuğuna, nasıl anlaşıldığına ya da tedavinin nasıl yapıldığına da değineceğiz. Öncesinde belirtileri birlikte gözden geçirelim.
Yazı İçeriği
Reflünün Belirtileri Nelerdir?
Hastalarda bazı belirtiler ortak yaşanırken bazı belirtiler de daha az sayıda kişide görülebiliyor. Genel olarak reflü hastalığının belirtilerini şu şekilde sıralayabiliriz:
- Midede ekşime hissi
- Midede yanma hissi
- Göğüste yanma
- Yemeğin ağza geri gelmesi
- Kilo kaybetme
- Ağıza acı ya da ekşi su gelmesi
- Midede şişkinlik hissi
- Sık sık geğirme
- Kronik farenjit rahatsızlığı
- Kronik sinüzit rahatsızlığı
- Dişlerde çürüme olması
- Alerjik astım rahatsızlığı
Bazı hastalarda mide asidinin nefes borusuna sızması da söz konusu olabiliyor. Bu gibi durumlarda aşağıdaki belirtiler de görülebilir:
- Seste kısıklık olması
- Boğaz ağrısı
- Öksürük
- Boğazda yemek takılmış hissi
- Geceleri yoğunlaşan astım
- Aşırı düzeyde horlama
- Uyku bozuklukları
Hangi Hastalarda Reflü Ameliyatı Gereklidir?
Elbette hastaya reflü tanısı konduğunda hemen cerrahi müdahale yapılması gerekmez. Ancak bazı hastalarda sorunun ortadan kaldırılması için mutlaka ameliyat yapılması gerekiyor. Bu hastaların belirlenmesinde göz önünde bulundurulan unsurlar şöyledir:
- Hastanın genç yaşta olması
- Şikayetlerin şiddetli olması ya da sık olması
- İlaç tedavisine karşın rahatsızlığın ortadan kalkmaması
- Yemek borusunda hasar meydana gelmesi
- Reflüyle beraber mide fıtığının da olması
Bu gibi durumlarda hastanın rahatlaması ya da bazı dokularda ciddi hasarların oluşmaması için ameliyat yapılması gerekir. Muayene ve çeşitli tetkiklerin ardından ameliyat gerekip gerekmediği doktor tarafından belirlenecektir.
Reflü Ameliyatı ile Neler Düzelir?
Günümüzde reflü ameliyatı laparoskopik yöntemle gerçekleştirilebiliyor. Bu sayede hastanın hem daha kısa sürede iyileşmesi sağlanıyor hem de daha konforlu bir iyileşme dönemi yaşanabiliyor. Ameliyatta mide ile yemek borusunun arasındaki kapı yeniden oluşturuluyor. Bu sayede mide asidinin ya da mide içeriğinin yemek borusuna kaçması da önleniyor. Operasyon her hastada aynı sürede tamamlanmaz ancak genel olarak 0.5 saat ile 1,5 saat arasında gerçekleştirilir.
Hastanın bir sonraki gün ağızdan beslenmeye başlaması mümkün oluyor. İş hayatına sadece 3 – 5 gün ara vermesi yeterli oluyor. Laparoskopik yöntemle gerçekleştirilen ameliyat sayesinde hastanın çok şiddetli ağrı yaşaması da engellenebiliyor. Ameliyatın deneyimli bir cerrah tarafından yapılması durumunda başarı oranının % 100 olabileceğini de belirtelim. Elbette operasyonun ardından hastaların şikayetlerinin tümü ortadan kalkıyor.
İlginizi çekebilir –> https://www.alidurmusobezite.com/akalazya/
Reflünün Yol Açtığı Hastalıklar
Tedavi edilmediğinde reflü hastalığının yol açabileceği hastalıkları şu şekilde listeleyebiliriz:
- Barrett hastalığı (Yemek borusu kanserine neden olabilir)
- Kansızlık (Anemi)
- Sindirim kanalında kanamalar
- Midenin bir bölümünün daralması
- Yemek borusu iltihabı
- Akciğerlere mide sıvısının kaçması
- Bronşit
- Astım
- Farenjit
- Larenjit
Ayrıca çocukluk döneminde meydana gelen reflünün büyüme ve gelişme geriliğine de yol açabileceğini belirtmeliyiz.
Reflü Tedavisi Nasıldır?
Tedavi iki farklı şekilde yapılabiliyor. Bunlar ilaç tedavisi ve ameliyattır. Öncelikle hastanın şikayetlerinin dinlenmesi gerekir. Organik bir nedenden kaynaklanan reflünün söz konusu olmaması durumunda hastaya ilaç reçete edilir. Bu durumda tedavinin ilaç kullanımı ile gerçekleştirilmesi mümkündür. Bu ilaçlar mide asidini nötralize eder.
Cerrahi müdahale yani ameliyat ise mideyle yemek borusu arasındaki büzgeç dokunun güçlendirilmesini hedefler. İlaç tedavisi ile başarılı bir sonucun elde edilememesi durumunda ya da hastada reflüyle beraber mide fıtığı da varsa bu durumda ameliyat zorunlu hale gelebiliyor. Reflünün kronik bir rahatsızlık olduğunu unutmamak gerekiyor. Hastaların şikayetleri kimi zaman azalır, kimi zaman da artar. Uzun bir ara sonrasında reflünün yeniden başlaması da mümkündür. Bu nedenle hastaların bazı hususlara dikkat etmesi gerekir. Tedavinin nasıl yapılacağına ise doktor tarafından karar verilir.
Reflüye Ne İyi Gelir?
Hastalar reflü rahatsızlığının yarattığı olumsuz etkilerken korunmak için aşağıdaki unsurlara dikkat edebilir:
- Fazla miktarda yemek yenmemeli
- Yüksek yastıkta yatılmalı
- Tüm gıdalar yavaş yenmeli ve iyi çiğnenmeli
- Kızartmalardan ve çok yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı
- Çay ve kahve tüketimi sınırlandırılmalı
- Asitli içeceklerden uzak durulmalı
- Çok baharatlı yiyecekler tüketilmemeli
- Çikolata tüketilmemeli
- Her yemekten sonra en az 1 saat yatılmamalı
- Alkol ve sigaradan uzak durulmalı
- Sıvı tüketimi yemeklerle birlikte olmamalı
- Kilo alımından kaçınılmalı
- Stresten uzak durulmalı
- Fast food olarak tabir edilen tüm yiyeceklerden uzak durulmalı
Reflü Nasıl Oluşur?
Yemeklerin mideye inmesini sağlayan organ yemek borusudur. Yemek borusunun mideyle birleştiği yerde ise bir kapakçık yer alır. Bu kapakçık normalde kapalı durumdadır. Mideye giren gıdaların ya da mide asidinin geri kaçmasını önler. Ancak bu kapakçığın gevşemesi durumunda reflü problemi ortaya çıkar. Kapakçığın gevşemesine ise çok sayıda farklı unsur yol açabilir. Bu unsurlar arasında en yaygın olanları şu şekilde sıralayabiliriz:
- Sigara kullanımı
- Alkol kullanımı
- Aşırı kafeni alımı
- Kızartılmış ya da yağlı gıdaların fazla tüketilmesi
- Naneli yiyecekler
- Asitli yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi
- Mide fıtığı
- Bazı ilaçların kullanımı
- Gebelik
Reflü Nasıl Anlaşılır?
Yukarıda aktardığımız belirtiler mevcutsa reflü hastalığından şüphelenilir. Tanı konmasında ise hastanın şikayetlerinin yani hastanın öyküsünün gayet önemli olduğunu belirtebiliriz. Midenin incelenebilmesi için laparoskopiye de ihtiyaç duyulabilir. Belirtilerin ortaya çıkması durumunda zaman kaybetmeden doktora başvurmakta fayda olacaktır.
Yemek borusunda hasar meydana gelmeden tedaviye başlanması gerekir. Erken tanı tüm hastalıklarda sanılandan daha fazla önem taşır. Erken tanı ile ameliyata gerek kalmadan hastalığın ilaç ile tedavi edilmesi mümkün olabilir. Ancak ilerleyen vakalarda tedavi süresi uzar ve hastalar için daha zorlayıcı da olabilir. Bu nedenle özellikle mide ekşimesi, ağıza acı sıvı gelmesi gibi belirtileri ciddiye almalısınız.
Bilginiz olsun –> https://www.alidurmusobezite.com/safra-kesesi/
Reflünün İlaç Tedavisi Var mıdır?
Her hastada reflü tedavisi ilaçla yapılamaz. Ancak elbette ilaç ile tedavi bazı hastalar için mümkün olabiliyor. Cerrahi müdahale şayet zorunlu değilse öncelikle ilaç tedavisi tercih edilir. İlaç kullanımının başarı sağlayıp sağlamadığını görmek için bir süre beklenir. Eğer başarı sağlamazsa bu durumun tedavinin ikinci seçeneği olan ameliyat tercih edilir. Konuyla ilgili sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Reflü hastalığı olan kişiler nasıl tanı konur
Doktor hastanın mevcut şikayetleri dinleyerek , hastanın hikayesi ve bulgulardan yola çıkarak gastroözofagial reflü tanısı konabilir. Tanı koymak veya hastalığın şiddetini belirlemek için bir çok test yapılabilir .bu testler endoskopi, pH ölçümü, kontrastlı grafiler, manometrik çalışmalar olabilir. Aslında reflü hastaları hikayelerinin sonrası tanı konabilir ama bunu kanıtlamak için bu testlerin yapılması ve reflünün derecesinin bilinmesinde faydalı olacaktır.
Baryumlu özefagus mide duedonum grafisi
Hasta baryum içerken radyoloğun floroskopide baryumun aşağıya yemek borusuna ve mideye seyahatini incelediği bir testtir. Hasta baş aşağı çevrilince mide üst kapağındaki kaçağı saptamada fayda sağlar.
Gastroskopi
En çok kullanılan yöntemdir.Anestesi eşliğinde yapılır mide üst kapağı ve mide yapısı incelenir bu işlemde reflü hastalığı sınıflandırılabilir aynı zamanda mide fitigı tanısı konabilir ,o bölgeden parça alınıp hastalığın kansere yatkınlığı araştırılabilir.
Özefagus manometresi ve PH metre
Bu test son zamanlarda kullanılmamaktadır.Burundan çok ince fleksibl bir tüp yemek borusundan mideye gönderilerek buradaki basınçlar ve yukarı çıkan asit miktarı ölçülebilir.
Reflü hastalığında ameliyata nasıl karar verilir?
Her reflü hastasının ameliyat edemessiniz .Karar mekanizması esas olarak hastanın şikayetine göre karar verilir. Tecrübemiz diyor ki yapılan endoskopi de ağır bir reflüsü olupta hiç bulgusu olmayan hastaları ameliyat etmiyoruz. Hem şikayeti olan hem de klinik olarak kanıtladığımız hastayı hemen ameliyat etmiyoruz . Reflüyü tespit ettiğimiz her hastaya en az bir ay ile dört ay tedavi ediyoruz ve bu tedavide % 60 hastamız ameliyatsız düzelmektedir. Buna rağmen düzelmiyorsa ameliyat ediyoruz.
Reflü kansere sebep olur mu?
Evet olabilir, Uzun süreli reflü hastalığında mide asitinin yutak burusuna kaçıp yutak borusu yapısını değiştirip kansere sebep olabilir. bu olaya Barrett özegaus denir. Bunun tanısını endoskopi sırasında alınan biobsi (özefagustan parça alınması) ile konulabilir. Barret özefagus tanısı konan hastanın acilen ameliyat edilip olayın kansere dönüşmesini önleye bilirsiniz.
Özofajit nedir?
Özofajit,reflü hastalığının patolojik olarak tanısıdır. Reflü hastalarında Gastroskopi sırasında parça alınıp incelenmesi sonucu ortaya çıkan sonuçtur. Özefajit tanısı alan hasta ameliyat bir adım daha yaklaşmış demektir.
Reflü de hangi ameliyat yapılıyor?
Laparokopik olarak yapılan ameliyat yaklaşık yarım saat sürmekte olup hasta bir gün sonra taburcu olmaktadır. Biz tercih olarak laparoskopi nissen fundiplikasyon ameliyatı önermekteyiz.
Nissen fundiplikayon ameliyatı nasıl yapılır?
Özefagus dediğimiz yutak borusunun karına girdiği yerdeki kas tabakaları (krusslar) darartılılarak mide kapağı için midenin üst kısmını (fundus ) kendi üstüne dikilerek yapay kapak yapmış oluyoruz.
Stretta yöntemi
Radyofrekans yöntemi ile yapılmaktadır. Yutak borusunun alt kısmına iğnelerle girilip radyofrekans verilerek kapak daraltılmakdır. 20 yıl önce dünyaya ilk çıktığında bizde kendi hastalaramıza uyguladık yaklaşık 50 hastamıza uyguladık .sonuç olarak yeni başlayan hafif sıkıntıları olan hastalara uygulanabilir. Fakat fiyat olarak çok yüksek maliyet ve etkinliği açısından dolayı rutin tedaviye girmemiştir.
Okumanızı öneririz:
https://www.alidurmusobezite.com/dalak-buyumesi/
Detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz:
Sabit Tel: 0212 230 20 08
Cep Tel: 0505 120 82 62