Safra kesesi karaciğerin hemen altında yer alan ve yaklaşık olarak 8 cm uzunluğunda, 4 cm genişliğinde olan bir organdır. İçi boş olan bu organ, sol tarafa yatırılmış bir armut benzeri görünümdedir. Sistik kanal aracılığı ile on iki parmak bağırsağına açılan bu organ oradan da koledok kanalına bağlanır. Bu organda taşların nasıl oluştuğuna ya da safra kesesi taşının belirtilerinin neler olduğuna değineceğiz. Ancak öncesinde safra kesesinin görevlerinin neler olduğunu daha detaylı ele alalım.

Safra Kesesi Ne İşe Yarar?

Bu organın temel görevi karaciğerde üretilen safranın bir bölümünü toplamaktır. Karaciğerden her gün ortalama 1500 cc safra salgılanıyor. Bu 1500 cc safranın 50 cc ile 100 cc arası ise safra kesesi organı tarafından salgılanıyor. Bu organ özellikle yağ oranı yüksek ya da çikolata ve benzeri ağır gıdalar tüketildiğinde salgılanıyor. Nedeni ise kolesistokinin adı verilen bir madde tarafından bu organın uyarılmasıdır. Uyarılan organ safra salgılamaya başlar ve bu sayede ağır yemekleri sindirmek de mümkün olabilir. Bu organ tarafından salgılanan safranın koyu olduğunu da belirtmek gerekiyor.

Safra Kesesi Taşı

safra kesesi taşı

Bu organın içerisinde bulunan kolesterol, pigmentler ve enfeksiyon buluştuğunda safra çamuru oluşumu meydana geliyor. Bu çamur da zamanla safra kesesi taşına dönüşüyor. Taşlar ise yıllar boyunca hiçbir bulgu vermeyebilir. Bu nedenle hastaların çok büyük bir bölümü farklı bir nedenle ultrason görüntülemesi yaptırdığında söz konusu taşların mevcut olduğu anlaşılır.

Safra Kesesi Taşları Tedavisi

Öncelikle bu organdaki taşların tedavisinin son derece önemli olduğunu belirtelim. Tedavi edilmemesi durumunda taşlar safra yollarına düşer ve bu da safra akımının ya da pankreasın salgılarını boşaltmasının engellenmesi sonucunu doğurabilir. Bu komplikasyonlara yenilerini de eklemek mümkündür. Dolayısıyla tespit edilen bu taşlar için mutlaka tedavinin gerçekleştirilmesi gerekir.

Tedavi ise ilaç kullanımı ile yapılamıyor. Cerrahi müdahale ile oluşan bu taşların vücuttan tahliye edilmesi gerekiyor. Ancak hastaların bu noktada endişe etmelerine hiç gerek yok. Günümüzde gelişen tıp teknolojisinin de yardımı ile söz konusu cerrahi müdahale kısa zamanda tamamlanıyor ve kısa bir iyileşme döneminin ardından hastalar günlük yaşantılarına geri dönebiliyor.

Safra Kesesi Taşı Belirtileri

Safra kesesi taşı belirtileri

İlk dönemlerde safra kesesi taşları belirti vermiyor. Hatta yapılan araştırmalar bu taşların hiçbir belirti vermeden ömür boyunca bu organ içerisinde kalabildiğini de ortaya koyuyor. Bazı hastalarda ise çeşitli şikayetlere yol açabiliyor. Belirti vermesi bu taşların daha erken dönemde tespit edilmesini sağlıyor. Dolayısıyla komplikasyonlara neden olmadan taşların temizlenmesi de mümkün olabiliyor. Bu belirtiler arasında en yaygın görüleni ‘biliyer kolik’ adı verilen safra sistemine özgü olan bir ağrıdır. Bu ağrının karakteristik özelliklerini ise şu şekilde sıralamak mümkün:

  • Genellikle karnın üst orta ve sağ kısmında başlar
  • Hastanın sağ kürek kemiğine doğru yayılabilir
  • Ağrı çoğunlukla yemeklerden sonra ani bir şekilde başlar
  • Başlamasının ardından 15 ile 20 dakika boyunca artar ve ulaştığı şiddeti 5 saate kadar koruyabilir
  • Kusma, dışkılama, gaz çıkarma, vücudun pozisyonunu değiştirme gibi durumlara yanıt vermez
  • Mide yanmasını engelleme özelliğine sahip olan antasid ilaçlara yanıt vermez
  • Ağrıya aşırı terleme ve mide bulantısı da eşlik edebilir
  • Çoğunlukla bir süre sonrasında kendi kendine geçer

Bu özelliklere sahip bir ağrı yaşandığında zaman kaybetmeden doktora başvurulması ve gerekli tetkiklerin yapılmasının sağlanması çok önemlidir.

Safra Kesesi Ağrısı Nasıl Geçer?

Hastaların yanıtını en çok merak ettikleri hususlardan biri de bu organda oluşan taşların sebebiyet verdiği ağrının nasıl geçebileceği oluyor. Bu noktada doktorunuza danışarak ağrı kesici ilaç kullanımını tercih edebilirsiniz. Ancak ağrı kesici ilaçların geçici bir çözüm olduğunu da unutmamak gerekiyor. Bir süre sonrasında söz konusu ağrılar yeniden hissedilmeye başlanabilir.

Ağrıdan kurtulmanın tek yolu ise cerrahi müdahaleden faydalanarak taşların temizlenmesini sağlamak oluyor. Ameliyatın ardından safra kesesi ağrıları da tamamen ortadan kalkabilir ve hastanın günlük yaşam konforuna yeniden kavuşması da mümkün olabilir. Bu noktada kritik bir unsurun altı çizilmelidir. Gelişigüzel kullanılan ilaçlar ya da bitki kürleri sağlığınıza zarar verebilir. İnternetten edinilen bilgilerin tamamının doğru olduğu söylenemez. Bu nedenle söz konusu ağrıya iyi geldiği iddia edilen çeşitli bitki kürlerini ya da ilaçları asla doktorunuza danışmadan kullanmamalısınız.

Safra Kesesi Ameliyatı

Ameliyat öncesinde mutlaka tanı konması gerekiyor. hastanın öyküsü ve fiziki muayenenin yanı sıra tanı konması için bazı tetkikler yaptırmanız da istenebilir. Bu noktada ultrasonografi başta olmak üzere bilgisayarlı tomografi ve MR görüntüleme gibi radyolojik tetkikler devreye giriyor. Bu tetkiklerin sonuçları da doktor tarafından değerlendirilir ve böylelikle tanı konarak ameliyat planlaması aşamasına geçilebilir.

Günümüzde safra kesesi ameliyatları artık çok daha gelişmiş tekniklerle gerçekleştiriliyor. En sık kullanılan ameliyat tekniğinin ise endoskopik olduğunu belirtebiliriz. Ağızdan girilerek taşların temizlenmesi prosedürüne dayanan bu yöntem endoskopik retrograd colanjio pankreotografi olarak adlandırılıyor. Şayet bir komplikasyon gelişmezse hastanın operasyonun yapıldığı gün taburcu olması ve günlük hayatına geri dönmesi mümkün olabiliyor. Fakat kimi zaman zorunlu olarak ameliyatın açık teknikle yapılması da gündeme gelebilir.

Bu durumda hastanın birkaç gün dinlenmesinde fayda olacaktır. Bu organdaki taşların temizlenmesi için gerçekleştirilen ameliyat anestezi altında yapıldığında hastanın herhangi bir acı ya da ağrı hissetmesi de mümkün olmuyor. Dolayısıyla hastaların bu konuda endişe etmesine gerek olmaz.

Operasyon sonrasında beslenme düzeninizde basit değişiklikler yaparak sindirim sisteminin daha rahat çalışmasına destek olabilirsiniz. Bu konuda da doktorunuzdan ayrıntılı bilgi alabilirsiniz. Yüksek lif içeren gıdaların tüketilmesi yoluna gidilebilir. Bu gıdalara şu örnekleri verebiliriz:

  • Fasulye, mercimek, bezelye ve patates
  • Arpa ve yulaf
  • Tam tahıllı ekmek
  • Badem, ceviz ve kaju fıstığı gibi çiğ kabuklu yemişler
  • Chia ve haşhaş tohumu gibi ham tohum çeşitleri
  • Mevsiminde olan meyve ve sebzeler
  • Yağsız et ve balık

Safra Kesesi Polipleri

Bu durum en genel şekli ile safra kesesi duvarında kalınlaşma olmasıdır. Kliniğimizde 1 cm’nin altında olan polipler için ameliyat yapılmıyor. 1 cm’nin üzerinde olan poliplerin % 5 oranında kanserleşme olasılığı bulunuyor. Bu nedenle mutlaka ameliyat yapılması gerekiyor.

Safra Kesesi Taşları Ameliyatsız Çözümü Var mı? ERCP Nedir?

Hastalar safra kesesi için ameliyatsız bir çözüm olup olmadığını da sıklıkla merak ediyor ancak cerrahi müdahalesiz bir çözüm olmadığını belirtmek gerekiyor. Bu sorunun sıklıkla böbrek taşları ile karıştırıldığını belirtebiliriz. Safra yollarının sonunda bağırsak bulunuyor ve bu yolun sonu daha dar bir yapıya sahiptir.

Safra kesesinden düşen taşlar bu kanalda sıkışıyor ve safra yollarının tıkanmasına yol açıyor. Aynı yere pankreas sıvılarının da aktığını unutmamak gerekiyor. Dolayısıyla tıkanma meydana gelen yerde bu sıvı da birikmeye başlıyor. Bu durumun pankreas iltihabına sebebiyet verebilmesi nedeniyle son derece tehlikeli olduğunun bilinmesi gerekir. Dolayısıyla bu organda bulunan taşların mutlaka ameliyat ile temizlenmesi için doktora başvurmalısınız. Konuyla ilgili yanıtlanmasını istediğiniz tüm sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.

İlginizi çekebilir –> https://www.alidurmusobezite.com/insulin-direnci/

 

Detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz:
Sabit Tel: 0212 230 20 08
Cep Tel: 0505 120 82 62