Tüp mide ameliyatları dünyada yapılan obezite ameliyatların % 70’ini içermektedir. Bu nedenledir ki en çok revizyon cerrahisine ihtiyaç duyulan ameliyat tipidir. Tüp midede cerrahi tecrübe çok önemlidir, tüm dünyada bütün cerrahlar bu ameliyatı yapmak istiyor ve yapıyorlar da. Fakat yine tüp dünyasında bir konsensüs yoktur. Bu şu anlama gelir; ameliyatın standartı yoktur. Her cerrah zaman içinde kendi tercübelerine göre ameliyat yapmaktadır.
Şöyle ki
Mideye yerleştirelecek tüp: (ölçüm için mideye yerleştirip sonra çıkarılan boru şeklinde tüp). Ölçüsü 1 cm den 3 cm’e kadar tüp vardır. Hangi ölçüde tüp kullanılacağı önemlidir. Pilor (midenin son kısmı). Mide kesilerek kaç cm den başlayacağız? Hemen başlayalım diyenler olduğu gibi 10 cm den yapan doktorlar da vardır. Fat pat (grelin yani iştah hormonunun bulunduğu yağ bezi): Alan cerrah olduğu gibi riskli bulup almayan cerrahlar da vardır.
Fundus: (midenin üst kısmı ) en çok ghrelin hormonun olduğu yer. Tamamen çıkaran cerrahlar olduğu gibi iskemi (gangren ) olur diyip bir kısmını alan veya almayan cerrahlar vardır.
Kesilen mideyi karın içindeki omentuma (karın içindeki yağ) dikişle tespit eden olduğu gibi dikmeyenler de vardır. Yani kısaca bir safra kesesi gibi cerrahlar arası bir anlaşma yoktur. Böyle olunca da tekrar kilo almaların hastaya mı yoksa ameliyata mı bağlı olduğunu tespit etmek çok zordur. Tekrar kilo alımlarında bakacağımız kriter mide büyüklüğü ve fundusun alınıp alınmadığıdır.
Tüp mideden tüp mideye nasıl karar veriririz?
Hasta kilo alımı ile bize geldiğinde öncelikle endoskopi yapılır, mide genişliğine bakılır. İkinci ölçü reflüsünün olup olmadığıdır. İkinci testimiz baryumlu özofagus mide duedonum grafisidir. Bu tetkikte mide boyutları daha iyi görülmekle birlikte mide hızı da ölçülebilmektedir.
Tüp mideden tüp mideye ameliyat nasıl yapılır?
Aslında ilk ameliyatla aynıdır. Cerrah için zorluk yapışıkları açmak ve midenin fazla olan kısmın kesilmesini içerir.