İnsülin direnci ‘insüline karşı bozulmuş biyolojik yanıt’ olarak tanımlanabilir. Bu problem insülin etkisinin azalması ve vücudun ürettiği insülinin kullanılamaması olarak da değerlendirilebilir. Pankreas tarafından salgılanan insülinin gerçek görevi vücudumuzun ana enerji kaynağı olan şekerin hücrenin içine sokulması ve enerji için kullanılmasını sağlamaktır.

Gıdalardan alınan karbonhidrat sindirim sistemi tarafından glukoza çevrilir. Hemen ardından devreye giren insülin glukozun kan yoluyla hücreye ulaşmasını sağlar. İnsülin direncinin nasıl hesaplandığına değineceğiz. Ancak öncesinde konuyu daha detaylı mercek altına alalım.

İnsülin Direnci Ne Anlama Geliyor?

Kanda taşınan glukoz halk arasında ‘kan şekeri’ olarak biliniyor. Yemek yendiğinde kandaki şeker seviyesinin artmasıyla birlikte insüline olan ihtiyaç da artar. Pankreasta insülin iki şekilde salınıyor. Bunların ilki daimi olarak salınması, diğeri ise yemek yendiğinde salınmasıdır. Vücut tarafından salınan insülinden daha fazla oranda şeker tüketildiğinde ise birikme söz konusu oluyor.

Birikim ilk olarak karaciğerde meydana gelir. Bu durum toplumda ‘karaciğerde yağlanma’ olarak biliniyor. Şayet önlem alınmazsa söz konusu birikim vücudun diğer bölgelerinde de meydana geliyor. Pankreasın yeterli oranda insülin salgılaması ve insülin etkisinin azalması ile birlikte de insülin direnci ortaya çıkıyor.

İnsülin aracılığı ile kas ve yağ dokusuna şeker alımı azalıyor. Böylelikle insülin direnci tablosu ortaya çıkıyor. Etiyolojik olarak insülin geninde mutayon olabilir ya da proinsülin –insülin dönüşümü tam olmayabilir. Bu durumda anormal beta hücre salgıları ortaya çıkar. Kan dolaşımında bulunan bazı hormonlar, serbest yağ asitleri, anti insülin antikorları ve insülin reseptör antikorları insülinin etkisini antogonize eder. Sonuç olarak insülin vücutta olsa bile kanda bulunan şekeri hücre içine sokamadığı için hiperlipidemi, hipertansiyon ve tip 2 diyabet mellitusa sebep olabilir.

İnsülin Nedir?

İnsülin nedir

Hastalar insülin direnci sorunuyla karşılaştıklarında insülin nedir sorusunun yanıtı da merak edebiliyor. İnsülin en genel şekli ile ‘glukozun yani vücuttaki kan şekerinin seviyesini ayarlayan bir hormon’ olarak tanımlanabilir. İnsülin 1921 yılında keşfedildi ve bir yıl sonrasında da tıp dünyasında adeta yeni bir çığır açtı. Bu dönemde artık şeker hastaları tedavi olmaya da başladı.

İnsülin Nerede Bulunur ve Nasıl Salgılanır?

İnsülini üreten pankreas adacıklarındaki beta hücreleridir. Bu hormon Proinsülin C-Peptid adı verilen bir proteine bağlı şekildedir. Proinsülin molokülü sekrasyon granüllerinde insülin ve C-peptid ayrışmış olarak depolanır. Karbonhidrat içeren gıdalar tüketildiğinde, vücudun enerji kaynağı olan şekere dönüşür ve kana geçer.

İnsülin Direnci Belirtileri Nelerdir?

Vücutta insülin direnci sorunu oluştuğunda bazı belirtiler de ortaya çıkıyor. Bu belirtilerin mutlaka herkes tarafından biliniyor olması önem taşıyor. Belirtileri ise şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Yemek sonrasında ağırlık hissi oluşması ve uykunun gelmesi
  • Yemek sonrasında ellerde titreme ve terleme
  • Mide ağrısı
  • Aşırı kilo alımı
  • Tatlı yeme isteği
  • Aşırı yorulma
  • Kadınlarda adet düzensizliği
  • Bel çevresinin giderek genişlemesi
  • Koltuk altı, kasık, boyun bölgelerinde esmerleşme
  • Aşırı tüylenme
  • Konsantrasyon bozukluğu
  • Tatlı krizleri
  • Hızlı yemek yeme ve çabuk acıkma

Fazla kilolar özellikle bel çevrenizde birikir bel çevresi kadınlarda 90 cm’yi, erkeklerde ise 100 cm’yi geçer.

İnsülin Direnci Kaç Olmalıdır? İnsülin Direnci Nasıl Hesaplanır?

İnsülin direnci kaç olmalıdır

Kan şekeri ile insülin direnci aynı anda artar. Bu nedenle aç karnına kan şekeri ölçümünün yapılması gerekir. Çıkan sonuç insülin ölçümü sonucu ile çarpılır ve çıkan sayı da 450 sayısına bölünür. Bu hesaplama ile elde edilen sonuç ‘HOMA-IR’ olarak bilinen insülin direnci seviyesini ifade eder. Bu seviyenin 2,5 altına olması gerekir.

HOMA-IR (Homeostatic Model Assessment-Insulin Resistance) Nedir? Ne İşe Yarar?

İnsülin direnci testi (HOMA), kişide insülin direnci olup olmadığını belirlemek amacıyla kullanılan bir tetkiktir. Açlık kan şekeri ve insülin seviyesi ölçümü için yaklaşık 10 saat aç kalmak gerekir. HOMA-IR değeri (mmol/L) gizli şekerden şüphelenilen kişilerin insülin hormonuna karşı direnç düzeyini ve pankreas ßeta hücrelerinin fonksiyonunun düzgün çalışıp çalışmadığını gösterir.

Şayet kişide insülin direnci yoksa HOMA-IR değeri 2,5 mg/dL’nin altındadır. Bu değerin üzerinde olması durumunda kişinin fazla kilolardan kurtulması güçleşir ve obezite tablosu ortaya çıkabilir. Diyabet ve yüksek tansiyon hastalıkları riski de artar.

İnsülin Direnci Tedavisi Var mıdır?

Hastaya insülin direnci tanısı konduğunda ilk olarak beslenme şeklinin değiştirilmesi gündeme gelir. Bel çevresindeki yağlanma ve fazla kilo insülin direncinin en yaygın nedenidir. Bu nedenle fazla kilolardan arınmak, vücudun insüline daha iyi yanıt vermesini sağlar. Fakat fazla kilolar mutlaka bir diyetisyen kontrolünde verilmelidir. Diyetisyen tarafından kişiye özel olarak hazırlanan sağlıklı bir beslenme programıyla hem kilo vermek hem de insülin direncini yükseltmek mümkün olabilir. Beslenmenin insülin direncine uygun bir form kazanması için alınan karbonhidrat, protein, süt ve süt ürünlerine dikkat edilmelidir.

İnsülin Direnci Olanlar Nelere Dikkat Etmeli?

İnsülin direnci olanlar nelere dikkat etmesi gerekir

  • Yüksek oranda karbonhidrat içeren ekmek, pilav, makarna gibi gıdalar mutlaka süt ürünleri gibi yüksek protein içerikli gıdalarla birlikte tüketilmelidir.
  • Patates, pirinç, muz, kavun, bezelye, incir, üzüm gibi glisemik indeksi yüksek gıdalar insülin direncini olumsuz etkiler.
  • Beyaz undan yapılan gıdalardan uzak durulmalıdır. Bunun yerine buğday, tam çavdar ekmeği tüketilmelidir. Pirinç yerine bulgur tüketimi daha doğru olur.
  • Ambalajlı hazır yiyeceklerden uzak durulmalı, şeker içeren gıdalar tüketilmemelidir.
  • Meyve suyu yerine meyvenin kendisini tüketin. Meyveler lif içerdiğinden kan şekerini daha yavaş yükseltir. Ancak meyve karbonhidrat içerdiğinden fazla tüketimi durumunda kan şekerini kontrol altına almak zorlaşır.
  • Kalorisi düşük ve lif oranı yüksek olan sebzeler aynı zamanda anti-inflamatuar özelliktedir. Yüksek oranda vitamin ve mineral içeren sebzelerin mevsiminde olanları tüketilmelidir.
  • Her öğünde tabağın yarısı taze sebzelerden oluşmalı ve mutlaka salata da tüketilmelidir.
  • Kuru baklagiller protein ve karbonhidrat kaynağı olduğundan haftada 2 ile 3 kez tüketilmesi önerilir.
  • Beslenme programına yoğurt, kefir, pancar gibi probiyotik besinler de eklenmelidir.
  • Yemekleri kızartmak yerine ızgara yapmayı ya da fırında pişirmeyi tercih etmelisiniz.
  • Yapışmaz tava ve sprey yağ şişelerini kullanmak daha az yağ tüketmeyi sağlar.
  • Şekeli ve gazlı içecekler yerine ev yapımı ayran, limonata, soğuk çay gibi içeceklere yönelmeniz de insülin direnci açısından önem taşıyor.
  • Her gün 2 – 2,5 litre su tüketilmelidir.
  • Uzun süre aç kalmak ve 3 ana öğünü atlamak doğru değildir.
  • Son yıllarda obezitenin yaygınlaşmasının nedenlerinden birinin porsiyon boyutlarındaki artış olduğu araştırma sonuçlarına yansıdır. Restoranlarda küçük porsiyon siparişi vermek ve porsiyon boyutlarını küçültmek de önemlidir.
  • Sadece diyet yaparak insülin direnci sorunu çözülemez. Beraberinde egzersiz de yapılmalıdır. Ayrıca doktor kontrolünde ilaç kullanımı da gerekiyor. İlaç türü ve dozajı için dahiliye ya da endokrinoloji uzmanı değerlendirme yapmalıdır. İlaç kullanımına karşın insülin direncinde istenen sonuç alınamazsa metabolik ve bariatrik cerrahi ameliyatı planlaması gerçekleştirilmelidir.

İnsülin Direnci Yüksek Olursa Ne Olur?

  • Kalp hızında artış
  • Sıklıkla acıkma
  • Bulanık görme
  • Bayılma
  • Sık idrara çıkma
  • Baş dönmesi
  • Şuur bulanıklığı
  • Titreme ve terleme

İnsülin Direnci Hangi Hastalıklara Neden Olur?

İnsülin direnci hastalıkları

Maalesef insülin direncinin pek çok hastalığa yol açabildiğini belirtelim. Bunlar arasında en yaygın olanlar tip 2 diyabet yani şeker hastalığı ve atreoskleroz damar tıkanıklığıdır. Aynı zamanda çeşitli kalp hastalıklarına da yol açabildiğini unutmamak gerekiyor.

C-Peptid Testi Nedir?

Hastalar C-Peptid testinin ne anlama geldiğini de merak edebiliyor. Bu test vücudun ne kadar insülin ürettiğini tespit etmek için gerçekleştirilen analizden biridir. Özellikle cerrahların ameliyat öncesinde yaptırılmasını istediği testlerden biri olan C-Peptid vücutta insülinden daha uzun süre kaldığından büyük önem taşıyan testler arasında yer alıyor. Hastanın tip 1 ya da tip 2 diyabet olduğunun anlaşılmasını sağlayan da bu testtir. Tip 1 diyabette insülin ile C-Peptid hiç üretilmez ya da çok az oranda üretilir. Tip 2 diyabette ise insülin ile C-Peptid üretimi mevcuttur.

C-Peptid ve İnsülin Testi Hangi Durumlarda Yaptırılmalı?

  • Kalp hızında artış
  • Sık sık acıkma
  • Bulanık görme gibi görme bozuklukları
  • Bayılma
  • Sık idrara çıkma
  • Baş dönmesi
  • Şuur bulanıklığı
  • Titreme, terleme

C- Peptid Düşüklüğü Hangi Hastalıklarda Olur?

C-Peptid düşüklüğünün özellikle tip 1 diyabet hastalığında sıklıkla yaşandığını döyleyebiliriz. Tip 1 diyabette bu oran oldukça düşük düzeyde seyrediyor. Yorum bölümüne insülin direnci hakkındaki sorularınızı yazabilirsiniz.

 

Detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz:
Sabit Tel: 0212 230 20 08
Cep Tel: 0505 120 82 62