Obezite cerrahisinde revizyon son yıllarda çok daha fazla duyulan bir kavram haline geldi. ‘Revizyon’ İngilizce bir kelimedir ve Türkçe anlamı da ‘düzeltme’ olarak açıklanabilir. Bu kelimenin cerrahlar tarafından aslında yıllardır kullanıldığını belirtmeliyiz. Obezite alanında gerçekleştirilen cerrahi müdahalelerin bilinirliğinin artması ile birlikte bu kavram da halk arasında daha fazla duyulmaya başladı. Geçmiş yıllarda yapıla obezite ameliyatlarının ardından ister tüp mide yöntemi, ister bypass yöntemi tercih edilmiş olsun, hastalar tekrar kilo almaya başladılar.
2011 yılında bu oran % 2 dolaylarındayken 2020 yılında bu oranın % 20 düzeyine çıktığını söyleyebiliriz. İkinci ameliyata ihtiyaç duyma oranları günümüzde çok daha fazladır. Bu nedenle obezite ameliyatı olmayı düşünenler için revizyonun zorlu bir süreci de beraberinde getirdiğini belirtebiliriz. Revizyon cerrahisinde nelere dikkat edilmesi gerektiğine ya da hasta sorgulamasında hangi konuların önem taşıdığına değineceğiz. Ancak öncesinde obezite cerrahisinde revizyon ameliyatının ne zaman yapıldığı konusuna açıklık getirelim.
Yazı İçeriği
Obezite Cerrahisinde Revizyon Ne Zaman Yapılır?
Obezite ameliyatı olmak isteyenlerin obezite cerrahisinde revizyon konusunda en çok merak ettikleri unsurlardan biri de ikinci ameliyatın ne zaman yapıldığı oluyor. Öncelikle ilk ameliyatın mutlaka başarısız olacağı düşüncesinden arınmak gerekiyor. Yapılan ilk ameliyatın başarılı olup olmadığını anlamak için 18 ay beklemek gerekiyor.
Bu 18 ayın sonunda şayet fazla kiloların % 40’ı ya da daha fazlası verildiyse ameliyat başarılı geçmiş demektir. Ancak verilen kilolar 18 ayın sonunda % 40’ın altındaysa ameliyatın başarılı olduğundan pek söz edilemez. Revizyon ameliyatının planlanması için ilk ameliyatın üzerinden minimum 18 ay geçmiş olmalıdır.
Obezite Cerrahisinde Neden Revizyon Yapılır?
İstisnasız her hasta için obezite cerrahisinden sonraki 18 aylık süreç büyük önem taşır. Şayet ameliyatta teknik bazı sorunlar yaşanırsa hasta da cerrahi müdahaleden sonraki bu 18 aylık süreçte kilo vermek ile ilgili çeşitli problemler yaşar. Zira sorun sadece ameliyat sırasında yapılan teknik hatalardan kaynaklanmıyor olabilir. Bu ameliyatta hasta takibinin de büyük önem taşıdığını belirtmek gerekiyor. Hasta takibiyle ilgili çeşitli sorunlar da yaşanıyor olabilir. Hasta ile ekip arasında iletişim bozukluğu olması da kilo kaybını önleyebilen faktörler arasında yer alıyor.
Kimi zaman hasta bu ameliyatı adeta sihirli bir değnek gibi düşünüyor ve alışkanlıklarını hiçbir şekilde değiştirmiyor. Böyle durumlarda da hastanın kilo verme süreci sıkıntıya girer ve obezite cerrahisinde revizyon ameliyatının yapılmasına da ihtiyaç doğabilir. Obezite cerrahisinde hastanın alışkanlıklarını değiştirmesi, daha sağlıklı ve dengeli beslenmesi, düzenli olarak egzersiz yapması yani daha hareketli bir yaşama geçiş yapması da çok önemlidir.
Beslenme alışkanlıklarının hiçbir şekilde değiştirilmemesi durumunda zaten başarılı bir sonuç beklememek gerekir. Sağlıksız ve dengesiz beslenme, hareketsiz bir yaşam şeklinin korunması halinde ameliyat sonrasında kilo vermek bir yana, kısa bir süre sonrasında kilo alımına da devam edilebilir. Beslenmenin çok büyük bir önem taşıdığının asla unutulmaması gerekir. Bu noktada diyetisyen kontrolünün de önem taşıdığının altını çizelim.
Dünya üzerinde yapılan obezite ameliyatlarının yaklaşık %15 ine revizyon ameliyatı olmaktadır. Revizyon gerektirip ama maddi ve manevi imkanı olmayıp ameliyat olamayanlarla birlikte bu oranın %30 çıktığı bilinmektedir. Bunun özellikle tecrübenin ilk yıllarında ve takipsiz hastalarda %50 ye kadar çıkmaktadır. Tüp mide ve gastrik bypass hastalarda bu oran hemen hemen aynıdır. Böyle olunca tüm dünyada obezite cerrahisinin yanında revizyon cerrahisi önem kazanmaktadır.
Kaç Kilo Alırsam Revizyon Cerrahisi Olurum?
Obezite cerrahisi olan hastaların 18 .ayın sonunda fazla kiloların % 40 azını kaybetmişse ameliyat başarısız olduğu söylenebilir. Yada uzun vadede kilo vermiş ve herhangi bir sebepten dolayı kilo alan hastalara revizyon cerrahisi düşünülebilir.
Hangi Hastalara Revizyon Cerrahisi Uygun Değildir?
Revizyon cerrahisi yaparken hastaların iyi değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle kilo alımın nedenini iyi araştırmak lazım çünkü kilo alım sebebi şayet sadece ameliyata bağlı ise revizyon cerrahisi başarılı olacaktır. Şayet uyuşturucu kullananlar, psikolojik olarak hazır olmayan hastalar, yeme bozukluğu olan hastalar (psikolojik destek sonrası olabilirler) uygun aday değildir.
Revizyon Cerrahisinde Nelere Dikkat Edilmelidir?
Elbette obezite cerrahisinde revizyon ameliyatı hastalar için zorlu bir süreç anlamına geliyor. Bunun nedeni ise uzun dönem sonuçlarının henüz halen net olarak bilinemiyor olmasıdır. Hastaların bu cerrahiden sonra neden kilo aldıkları konusunun bile belirli durumlar dışında tam olarak anlaşılamadığını belirtmek gerekiyor ve ne yapılması gerektiği konusunda da dünyada bir fikir birliği yok. Elbette öncelikle ameliyat ile ilgili olan sorunların detaylı bir şekilde araştırılması, mercek altına alınması gerekiyor.
Bu noktada obezite cerrahisinde revizyon konusunda son derece önemi bir konunun altını çizmek gerekiyor. Laparoskopik yani kapalı ameliyatlarda kayıt çok büyük bir önem taşıyor. Çünkü şayet ilk ameliyatın kaydına ulaşırsanız teknik olarak hata olup olmadığını da analiz edebilirsiniz. Burada hatadan kasıt aslında pek çok unsurdur.
Obezite cerrahisinde tüp mide ay da bypass yöntemlerinde halen altın bir standart bulunmuyor. Örneğin tüp mide ameliyatını ele alalım. Bu cerrahi operasyonda kaç santimetrelik tüp kullanılacağı konusu bile cerrahlara göre bir hayli değişkenlik gösteriyor. Bu nedenle ameliyatı yapacak olan cerrahın tecrübesi mutlaka sorgulanmalıdır. İlk ameliyatı yapan doktorun revizyon ameliyatını yapması görüşündeyiz.
Hasta Sorgulanması
Hasta sorgulaması da önemli bir aşamadır. Hasta ideal kilosuna ulaştı mı, şayet ulaştı ise bu kiloda kaç ay kaldı ve hasta ne zaman kilo almaya başladı gibi soruların yanıtlarının mutlaka net olarak biliniyor olması gerekir. Bu noktada aşağıdaki unsurlar prosedür olarak kabul edilebilir:
- Hastanın ilk ayda, 3 aylık, 6 aylık, 12 aylık ve 18 aylık dönemde kilo verimleri
- Hastanın BMI’leri
Ameliyat olan hastaların ilk ayda % 10 düzeyinde kilo vermiş olması beklenir. Her hastanın vermesi gereken kilo ameliyat öncesi kilosuna bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu nedenle beklenen kilo veriminin yüzdelik oranla ifade edilmesi çok daha doğru olur. Elbette hastanın psikolojik olarak desteklenip desteklenmediği, ameliyattan önce psikolojik testin yapılıp yapılmadığı gibi konuların da sanıldığından daha fazla önem arz ettiğinin altını çizmeliyiz.
Kliniğimizde her hasta ameliyat öncesinde bu teste tabi tutuluyor. Çünkü her bir hastanın obezite cerrahisi öncesinde psikolojik olarak da ameliyata ve sonraki sürece hazır hissetmesi gerekiyor. Bu noktada yapılan psikolojik test de hastaların motive olması ve psikolojilerinin değerlendirilmesi hususunda önem taşır.
İlginizi çekebilir –> https://www.alidurmusobezite.com/obezite/
Hormonal Dengenin Önemi
Kilo verememenin altında yatan en önemli unsurlardan biri de hormonal dengedir. İşte bu nedenle hastanın hormon dengesinin ameliyat öncesinde gözden geçirilmiş olması gerekiyor. Zira hormonal dengenin bozuk olması durumunda hastanın sağlıklı bir şekilde kilo verme süreci de sıkıntıya girer.
Revizyon Cerrahisinde Başarı Oranı Nedir?
Revizyon cerrahisinde tecrübe en önemli etkenlerden biridir. Başarı oranı bilinmemektedir bunun sebebi bu ameliyatların uzun vadeli çalışmaları henüz yoktur. Revizyon cerrahisi komplikasyon açısından daha fazla olan ameliyatlardandır. Çünkü daha önceki ameliyat özellikle gastrik bypass ise hangi tür olduğunu bilmek lazım ayrıca batın içi çok yapışıktır. Başarı hasta ve hikayesinin iyi bilinmesi ve bu yönde hareket edilmelidir.
Revizyon Cerrahisinin Riski Nedir?
En büyük risk ameliyat esnasında yapılacak hatalardır. Bu komplikasyonların %20 olduğunu düşünürsek hiç de azımsanmayacak bir oran olduğudur. İkinci ve en çok görülen risk hastanın tekrar kilo almasıdır bunun sebebi ameliyat planındaki strateji hatalarıdır. Bu hastalar da bağırsak anastomozlarında bağırsakların tamamen sayılması ve ayrıca anastomozların uzunluğunun iyi hesaplanması gerekmektedir.
Alkol Bağımlılığı Var Mı? Ameliyat Öncesi Biliniyor Mu?
Alkol bağımlığının olup olmadığı mutlaka gözden geçirilmesi gereken unsurlar arasında yer alıyor. Alkol bağımlılığı obeziteye yol açabiliyor ve sonrasında cerrahi müdahale yapılsa da alkol alımının devam etmesi durumunda kilo kaybı verimli bir şekilde gerçekleşmeyebiliyor. Ayrıca obezite cerrahisinde revizyon konusunda gündeme gelmesi gereken konulardan biri de hastaya ameliyattan sonra uygulayabileceği bir spor programının yapılıp yapılmadığıdır. Hastanın takip edilip edilmediği ve ameliyat öncesinde bu konularsa bilgi verilmiş olması da asla göz ardı edilmemesi gerekir.
Obezite cerrahisinden sonra hasta şayet ideal kilosuna ulaştıysa ve bu ideal kiloyu da 1 yıl boyunca muhafaza edebildiyse daha sonra kilo alması sadece diyet tedavisi ile bile kontrol altına alınabilir. Sağlıklı bir diyet programının mütemadiyen uygulanması durumunda hastanın ameliyat sonrasında kilo almasının da önüne geçilmiş olur. Aynı zamanda revizyon ameliyatı olmak isteyen hastaların tıbbi kayıtları ve bu hastaların talepleri mutlaka göz önünde bulundurulmalıdır.
Sonuç olarak obezite cerrahisinde revizyon konusunun çok yönlü olarak ele alınması gerekiyor. Bu ameliyata ihtiyaç duyulmasının altında yatan unsur teknik bir hata olabileceği gibi hastanın takip edilmemesi ya da hastanın yaşam ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmemesi olabilir. Altında yatan unsurun belirlenmesi durumunda çok daha doğru hamlelerde bulunulabilir. Obezite cerrahisi ve sonrasında gerçekleştirilen revizyon ameliyatı hakkında merak ettiğiniz tüm soruları yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Yabancı kaynaklar:
https://columbiasurgery.org/news/2017/08/14/when-revise-weight-loss-surgery
Detaylı bilgi için bizlere ulaşabilirsiniz:
Sabit Tel: 0212 230 20 08
Cep Tel: 0505 120 82 62