Apandisit yaklaşık olarak 9 cm uzunluğunda olan ince yapıda bir keseciktir. Vücudun sağ alt tarafında yer alan bu küçük kese kör çıkışlı bir yapıya sahiptir. Giriş bölümü ise kalın bağırsağa bağlıdır. Bazı kişilerde apandisitin büyüklüğü 35 cm’ye kadar çıkabilir. Genellikle çocuklarda daha büyük çaplara sahip olduğunu söyleyebiliriz. Ancak zaman içerisinde kapanmaya başlar ve yetişkin bir birey olunduğunda da daha kısa bir form kazanır. Hangi hastalıkların apandisit ile benzer şikayetlere neden olabildiğini, nasıl tanı konduğunu ve benzer soruların yanıtlarını da ele alacağız. Öncelikle apandisitin işlevi konusuna değinelim.
Yazı İçeriği
Apandisit Ne İşe Yarar?
Vücutta apandisitin ne işe yaradığı konusunda çok uzun yıllardır çeşitli araştırmaların yapıldığını söyleyebiliriz. Ancak halen net bir bilgiye ulaşılamadı. Çok uzun yıllar vücudun savunma sistemi olan bağışıklık sistemi ile bir ilgisinin olduğu düşünülüyor. Son yıllarda yapılan bazı araştırmalarda ise bir ilerleme kaydedildiğini söyleyebiliriz. Apandisitin vücut için faydalı olan sindirim florası tarafından özellikle hastalık dönemlerinde kullanıldığına dair güçlü bulgulara rastlandı. Yararlı floraların apandisiti bir sığınak gibi kullandığı düşünülüyor. Bu kesenin vücuttan tahliye edilmesi yani alınması durumunda vücudun bir zarar göreceğine dair de net bilgiler olmadığını ekleyelim.
Apandisitin Nedenleri Nelerdir?
Apendiksin enfeksiyonu apandisit olarak adlandırılıyor. Bu enfeksiyona neden olan unsur ya da unsurların da henüz net olarak bilinemediğini söyleyebiliriz. Kimi zaman bu kesenin girişinde vücut tarafından üretilen maddelerin ya da yabancı maddelerin tıkanmaya neden olduğunu söyleyebiliriz. Bu gibi durumlarda enfeksiyon meydana gelebiliyor. Örneğin dışkı tarafından kesenin girişinin bloke edilmesi söz konusu olabilir. Bununla birlikte üst solunum yolu enfeksiyonu sırasında da bağırsak duvarında bulunan lenf düğümünün şişmesi durumu ortaya çıkabilir. Bu şişme ile birlikte bası etkisi de ortaya çıkabilir ve bu da kesenin kapanmasına yol açabilir. Görüldüğü gibi neden meydana geldiği bilinmiyor olsa da apandisite çok sayıda unsurun yol açma ihtimalinin olduğunu belirtebiliriz.
Apandisit İle Benzer Şikayetlere Neden Olan Hastalıklar Hangileridir?
Halk arasında apandisit ile pek çok hastalığın birbirine karıştırıldığını söyleyebiliriz. Nedeni ise apandisit durumunda ortaya çıkan şikayetlerin bazı hastalıklarda ortaya çıkan şikayetler ile benzer olmasıdır. Bu hastalıkların hangileri olduğunun yanıtını ise kısa bir liste halinde aktarabiliriz:
- Crohn hastalığı
- Gastroenterit
- Kabızlık
- Mesane enfeksiyonu
- İdrar yolu enfeksiyonu
- Pelvik bölgede enfeksiyon
- Şiddetli irritabl bağırsak sendromu (Huzursuz Bağırsak Sendromu)
Kadınlarda ise aşağıdaki durumlarsa ortaya çıkan şikayetlerin apandisit şikayetlerine benzer olduğunu söyleyebiliriz.
- Adet dönemine girmek
- Pelvik inflamatuar hastalık (PID)
- Ektopik gebelik
Elbette yoğun bir karın ya da kasık ağrısı durumunda derhal tıbbi değerlendirme yapılması gerekiyor. Apandisitten kaynaklanan bir ağrı söz konusu olduğunda bu ağrının vücudun farklı bölgelerine doğru uzanması da söz konusu olabiliyor. Bu bölge ise pelvik olabildiği gibi karaciğerin alt kısmı da olabilir.
İlginizi çekebilir –> Mide Ülseri
Apandisit Belirtileri Nelerdir?
Hastalarda apandisit sorunu meydana geldiğinde ortaya çıkan genel belirtiler şu şekildedir:
- Alt karın bölgesinde, genellikle sağ tarafta başlayan ani ağrı
- Mide bulantısı
- Kusma
- İştahta azalma
- Kabızlık ya da ishal gibi sindirim sistemi sorunları
- Karın bölgesinde şişkinlik
Bu belirtiler arasında en belirleyici olan aniden başlayan ağrı oluyor.
Apandisit Ağrısı Nasıl Ayırt Edilir?
Öncelikle apandisit ağrısının tipik bir şekilde karın bölgesinin sağ orta kısmında başladığını belirtmeliyiz. Çoğunlukla aniden bir ağrı başlar ancak bu ağrı gidip gelir. Birkaç saat sonrasında ise ağrının apandisitin olduğu yerde sabitlenmesi söz konusudur. Bu sabitlenme ile birlikte ağrının şiddeti de artmaya başlar. Bu durum apandisit ağrısının tipik özelliğidir.
Apandisitin olduğu yere bastırmak, öksürmek ya da yürümek ise ağrının çok daha fazla şiddetlenmesine yol açar. Apandisit girişinin tıkanması nedeniyle hastanın ishal ya da kabız olma ihtimali son derece yüksektir. Bununla birlikte kendini yorgun hissetme ve iştah kaybı olması da yoğun yaşanan durumlar arasında yer alıyor. apandisit girişinin tıkanmasına bağlı olarak içeride yer alan bakteriler çoğalır ve bu kesenin çeperine de baskı uygular. Hastaların yürümeye çalışması ya da bu kesenin bulunduğu yere bastırması durumunda ağrının artmasının nedeni de budur.
Apandisit Teşhisi Nasıl Konulur?
Tanı konabilmesi için öncelikle hastanın öyküsünün alınması gerekir. Fiziki olarak muayene edilmesine de ihtiyaç duyulur. Bazı kan tetkiklerinin yapılması ve bununla birlikte ultrason ile apandisit bölgesinin incelenmesi de önem taşıyor. Şayet doktor tarafından ihtiyaç duyulursa bilgisayarlı tomografi ile apandisitin gözden geçirilmesi de gerekebilir. Tüm bu muayene ve tetkik sonuçları bir arada değerlendirilir ve böylelikle apandisit tanısı konabilir. Bu arada anne adaylarında MR ya da tomografi gibi tetkikler yapılamaz. Hamile olan kadınlarda görüntüleme tetkiklerinden sadece ultrasonla muayene gerçekleştirilebilir.
Çocuklarda enfeksiyonlar ile apandisit probleminin sıklıkla birbirine karıştırıldığını belirtebiliriz. Bu nedenle çoğunlukla gereksiz bir ilaç kullanımı da gündeme gelir. Karın ağrısı şikayeti çok sayıda farklı nedenden kaynaklanabildiğinden okul öncesi dönemdeki çocuklarda tanı koymanın biraz daha zor olduğunu söyleyebiliriz. Apandisit tanısında en önemli unsur ise doktorun titiz bir şekilde yapacağı fiziki muayenedir.
Göz atın –> Guatr Nedir
Apandisit Tedavisi Nasıl Olur?
Bu rahatsızlığın tedavisi çoğunlukla cerrahi müdahale ile yapılabiliyor. Ameliyat ile apandisitin vücuttan tahliyesi sağlanır. Ameliyat ise genel anestezi altında gerçekleştirilir ve hem açık hem de kapalı teknikle yapılabilir. Bundan kısa bir süre öncesine kadar sadece açık yöntemle ameliyat yapılabiliyordu. Ancak günümüzde cilde sadece 5 mm – 10 mm boyutlarında bir kesi uygulanarak apandisitin vücuttan çıkarılması sağlanabiliyor. Şayet hastaya bağlı özel bir zorunluluk yoksa ameliyatın laparoskopik olarak yapıldığını söyleyebiliriz. Bu sayede ameliyat sonrasında hastanın daha kısa sürede ayağa kalkması ve günlük rutinine dönmesi de mümkün olabiliyor.
Sıklıkla merak edilen hususlardan biri apandisitin ameliyat olmadan iyileşme olasılığıdır. Ancak bu durumun çok nadir olarak gerçekleşebileceğini de söyleyebiliriz. Yine ender durumlarda eğer apandisit yırtılmamışsa ya da halk arasındaki adıyla patlamamışsa doktor tarafından reçete edilen antibiyotik ilaçların kullanımı ile de tedavi edilmesi gündeme gelebilir. Fakat bu noktada önemli olan iltihap sızıntısının olup olmadığıdır. Eğer iltihap sızıntısı varsa ancak ameliyat ile tedavi sağlanabilir.
Apandisit İltihaplanması Kaç Yaşında Görülür?
Apandisit genellikle 2 yaşında sonra her yaşta görülebilen bir durumdur. Dolayısıyla bu rahatsızlıkta bir yaş gruplandırması yapmak doğru olmaz. Çoğunlukla çocukluk döneminde yaşanan bir problem olduğu düşünülse de yetişkinlerde de apandisit ortaya çıkabilir. Sadece 2 yaşından önce görülme olasılığının bir hayli düşük olduğunu belirtebiliriz. Bunun dışında herhangi bir yaş sınırlaması bulunmuyor.
Apandisit Tedavi Edilmezse Ne Olur?
Apandisitin tedavi edilmemesi durumunda hayati risk ortaya çıkar. Çünkü bu durumda apandisit kesesi yırtılabilir. Haliyle iltihabın da karın bölgesine akması söz konusudur. Bu durum çocuklarda da septik adı verilen şok tabloya yol açabiliyor ve yaşam kaybı sonucu da ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla tanı konmasının ardından mutlaka tedavinin gerçekleştirilmesi gerekir. Özellikle iltihap sızıntısı söz konusu olduğunda bir an önce hastanın ameliyata alınması önemlidir. Konuya dair sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Bilgi sahibi olun –> Safra Kesesi