Varis, bacak bölgesinde bulunan toplardamarların genişlemesi, uzaması ya da bükümlü bir hale gelmesi şeklinde açıklanabilen bir durumdur. Yaşın ilerlemesi ile birlikte toplumda varis probleminin görülme sıklığının da artığını söyleyebiliriz. Yapılan araştırmalara göre 50 yaş üzerinde olan her 2 kişiden 1’inde varis sorunu ortaya çıkıyor.
Bu noktada kimlerde varis görüldüğü de merak edilebilir. Varis sorunu çoğunlukla kadınlarda görülüyor. Erkeklerde ise nadiren görülen bir sorundur. Kalıtımsal özelliğinin de bulunduğunu belirtebiliriz. Şayet hastanın aile öyküsünde varis sorunu varsa kendisinde de olma ihtimali yüksektir. Bununla birlikte varisin şu nedenlerle de görüldüğünü söyleyebiliriz:
- Fazla kilo
- Yaşın ilerlemesi
- Hamilelik
- Menopoz
- Uzun süre ayakta kalmak
- Derin toplardamarlarda tıkanıklık
- Toplardamarlarda kapak yetersizlikleri
Tüm bu nedenlerin yanı sıra daha farklı unsurlara bağlı olarak da hastalarda varis problemi ortaya çıkabiliyor. Varis çeşitlerine ya da bu sorunun nedenlerine de değineceğiz. Ancak öncesinde varisin ne gibi belirtiler gösterdiğini ele alalım.
Yazı İçeriği
Varisin Belirtileri Nelerdir?
Varis problemi çeşitli belirtiler ile kendini gösteren sorunlardan biridir. Bu belirtileri ise aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- Bacaklarda ağrı, yorgunluk ve ağırlık hissinin olması
- Özellikle efor sonrasında ya da uzun süre ayakta kalındığında ağrı hissinin artması
- Bacak bölgesinde kılcal damarlar oluşması
- Ayak bileklerinde şişkinlikler olması
- Ayak bileklerinde mor renkte lekelenmeler olması
- Ciltte kızarıklık, kaşıntı ya da kuruluk olması
- Hafif çarpmalarda ya da yaralanmalarda cilt altında iyileşmenin normalden çok daha uzun sürmesi
- Yaralanma ve çarpmalarda kanamanın normalden daha fazla olması
- Bazı hastalarda varisle birlikte huzursuz bacak sendromunun olması
- Cilt altı yağ tabakasında sertleşme olması
- Ayak bilekleri üzerindeki deride çökmeler olması
Bu belirtiler ortaya çıktığında tedavinin uygulanması için en kısa zamanda doktora başvurulmasında fayda olacaktır.
Varisin Çeşitleri Var Mıdır?
Elbette varis problemi kendi içerisinde farklı türlere ayrılıyor. Genel olarak varis çeşitlerini 4 farklı grupta ele alabileceğimizi belirtelim.
- Örümcek Ağı Varis
Örümcek ağı varis türünde telanjiektazi damarlar ciltte oldukça yüzeysel bir görünüm sergiliyor. Çapları ise genellikle 1 mm dolaylarındadır ya da daha azdır. Örümcek ağı varisin elle hissedilmesi pek mümkün olmaz. Renkleri ise çoğunlukla kırmızı olur. Yıldız şekilli olabildikleri gibi örümcek ağına benzeyen bir görünüm de sergileyebilirler. Yaygın çizgiler şeklinde gelişen bu varis türü bölgesel olabildiği gibi zaman içerisinde tüm bacağı sarması da söz konusu olabiliyor.
- Retiküler Varis
Retiküler olarak adlandırılan bu varis türünde damarlar ciltten hafif derecede kabarık bir görünüm sergiler. Çaplarının ise genellikle 4 mm dolaylarında ya da daha az olduğunu söyleyebiliriz. Renkleri genellikle mavidir ve elle hissedilmeleri son derece güç olsa da mümkündür. Retiküler varis türünün de bir hayli yaygın görüldüğünü söyleyebiliriz.
- Büyük Toplardamar Varisleri (Safen Ven Varisleri)
Bu varis türü büyük ve geniş kıvrımlar oluşturur. Büyük ve küçük safen venlerinin seyri boyunca görülmesi mümkündür. Hem elle hem de gözle son derece kolay bir şekilde görülebilirler. Çaplarının ise genellikle 3 mm’den daha büyük olduğunu söyleyebiliriz. Cildin altında meydana gelmeleri nedeniyle çoğunlukla deri renginde herhangi bir değişime neden olmazlar. Sadece damarın kendine ait rengi olan yeşile çalan bir renk gözlemlenebilir. Deriden daha kabarık bir görünüm sergilediklerini de söyleyebiliriz. Hastanın ayakta olması durumunda daha belirgin olurlar. Yatarak hastanın bacaklarını yukarı kaldırması durumunda ise görünümleri kaybolur.
- Derindeki Büyük Damar Varisleri
Bu varis türünde toplardamarlar bacakta derin bir tabakada meydana gelmiştir. Dışarıdan bakıldığında varisler genellikle görünmezler ancak bacak bölgesinde belirgin bir ödeme yol açabilirler. Ödem sorunu ile birlikte bacaklarda dolaşım bozukluğuna da yol açabildiklerini söyleyebiliriz.
Varisler Deride Renk Değişimine Neden Olur Mu?
Her varis sorunu deride renk değişimine neden olmaz. Ancak bazı varis türlerinin bu soruna da neden olabildiğini söyleyebiliriz. Varisin ilerlemiş olması durumunda da deride renk değişimleri ile birlikte farklı sorunlar da ortaya çıkabilir. Bu sorunlara yaralar, ödem ve ciltte kuruluk şikayetlerini örnek gösterebiliriz.
Göz atın –> Fıtık Nedir
Genç Yaşta Varis Neden Olur?
Daha önce de değindiğimiz gibi varis sorunu genellikle ilerleyen yaşlarda ortaya çıkıyor. Ancak genç yaşlarda da varis görülmesi mümkündür. Yapılan incelemeler ve araştırmalar özellikle genç yaşlarda varis sorununun neden ortaya çıktığı sorusuna şu yanıtları veriyor:
- Uzun süre hareketsiz bir yaşam sürmek
- Uzun süre ayakta durmayı gerektiren mesleklere sahip olmak
- Sıklıkla kilo alıp verme
- Bazı doğum kontrol haplarının kullanımı
- Sıklıkla topuklu ayakkabı giymek
- Gebelik dönemlerinde bazı önlemlerin alınmamış olması
Varis kalıtımsal özelliği de bulunan hastalıklardan biridir. Aile öyküsünde genç yaşta varis problemi olan kişilerde yukarıda sıraladığımız nedenlerden bağımsız olarak bu sorun ortaya çıkabilir. Bir başka deyişle varis sorununun yaşanmasında genetik faktörler tek başına yeterli olabiliyor.
İlginizi çekebilir –> Ödem Nedir
Varis Türlerine Göre Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Tedaviye geçmeden önce bu rahatsızlığın evrelerini aktarmakta fayda olacaktır. Varis evreleri şu şekildedir:
- C0 -Görünen veya ele gelen bir hastalık olmaz
- C1 -Örümcek ya da retiküler kılcal damarların oluşumu
- C2 -Büyük toplardamar varisleri
- C3 -Ayaklarda ve bileklerde ödem olması
- C4a -Ayaklarda renk değişiklikleri ve egzama sorunu
- C4b -Cilt değişiklikleri, ciltte çökmeler olması
- C5 -C4’e ek olarak iyileşmiş yaralar
- C6 -Cilt değişiklikleriyle birlikte aktif ülserler olması
Varis tedavisinde ise farklı yaklaşımlar izlenebilir. Sıklıkla tercih edilen tedavilere şu örnekleri verebiliriz:
- Girişimsel Yöntemler
Örümcek ağı ve retiküler varisler için lazerle tedavi uygulanabiliyor. Bu varis türleri hastalarda çeşitli şikayetlere genellikle neden olmaz. Uygulanan lazer tedavisi ise estetik amaçlıdır. Transdermal lazerle tedavi genellikle çapı 1 mm dolaylarında olan, ince kılcal damarların tedavisinde tercih ediliyor. 1 mm’den kalın olanların tedavisinde ise skleroterapi uygulanabiliyor. Bu iki tedavi birbirinin alternatifi değildir. Birbirinin tamamlayıcısı olarak değerlendirilebilir. Lazerle uygulanan tedavide hastanın klinik ortamda istirahat etmesine gerek olmaz.
- Cerrahi Tedavi
Varis tedavisinde kimi zaman cerrahi yöntemler de devreye girebiliyor. Cerrahi tedavileri stripping, damar içi termal ablasyon ve damar içi köpük skleroterapisi olarak sıralayabiliriz.
Stripping tedavisi klasik cerrahi yöntemdir. Kasık ya da ayak bileğine kesi uygulanarak toplardamar boylu boyunca çıkarılır. Bununla birlikte diz altı bölgesinde bulunan yan dalların da temizlenmesi tercih edilebilir. Bu tedavi yöntemi öncesinde hastaya genel anestezi verilir. Dolayısıyla işlem sırasında acı ya da ağrı hissedilmez. Ancak hastanın 1 gün klinik ortamda istirahat etmesi gerekebilir. Aynı zamanda taburcu olduktan sonra bir hafta çalışma yasağı da bulunuyor.
Damar içi termal ablasyon ise toplardamar içerisine iğne yardımı ile müdahale yapılıyor. Yüksek oranda ısı veren katater ile damarın içeriden yakılarak kapatıldığını söyleyebiliriz. Bu yöntemde de diz altı bölgesinde bulunan ve genişlemiş olan yan dalların temizlenmesi mümkün olabiliyor. Söz konusu işlem genel ya da lokal anestezi altında yapılan bir müdahaledir. Hastanın birkaç gün dinlendikten sonra günlük hayatına geri dönmesi mümkün olabilir. Klasik cerrahi yönteme nazaran bu müdahalede komplikasyon riskinin de daha az olduğunu söyleyebiliriz.
Damar içi köpük skleroterapisi yöntemi ise kılcal damarlar için kullanılan skleroterapi ile benzerlik gösteriyor. Ancak bu yöntemde konsantre bir ilaç kullanılıyor. Kasık bölgesine kesi uygulanır ve toplardamar derin damarla birleştiği yerden bağlanır. Konuyla ilgili sorularınızı yorum bölümüne yazabilirsiniz.
Bilgi sahibi olun –> Kıl Dönmesi